Sağlık Liyakat-Sen Genel Başkanı Mehmet DEMİREL yapmış açıklamada;
6.Dönem Toplu Sözleşme metnin’de, demokrasiye sivil toplum kuruluşlarına %1 baraj getirerek nasıl pranga vurulduğuna hepimiz şahit olduk.
Amma hukukun üstünlüğü ile malum senin oyunu tarihteki tozlu sayfalarında yerini aldı.
20 yıldır yetkili sendika olarak Kamu Çalışanlarımızın Sorunlarının çözüme kavuşturulması noktasında somut adım bile atamayan Memur ve memur emeklisini enflasyonun altında ezilmeye mahkum eden ve her ay enflasyon farkının Kamu çalışanlarına ödenmesini noktasında gerekli adımları atmayan sadece izleyen Memur-Sen maalesef kabuğuna çekilmiş durumdadır.
4-5 Nisan tarihlerinde Memur-Sen öncülüğünde 10. toplu sözleşme kongresi gerçekleştirilmiş ve kongre sonrasında kamuoyuna açıklama yapıldı.
Yapılan açıklamada ise daha önce Sağlık Liyakat-Sen olarak gündeme taşımış olduğumuz kamuoyu açıklamalarımda Memur -Senin aslı hassasiyetlerinin dayanışma aidatı olduğunu Kamu çalışanlarının yararına hiçbir çalışma olmadığını ifade etmiş ve bu konudaki düşüncelerimizde haklı tepkimiz ortaya koymuştuk.
Kapsamı, tarafları, süresi, işleyişi, grevsiz toplu pazarlık anlayışıyla mevcut toplu sözleşme sistemi sürdürülebilir değildir. Uluslararası norm ve kararlarla uyumlu bir toplu sözleşme sistemine geçilmeli, 4688 sayılı Kanun taraflar arası eşitliğe, evrensel ilkelere uyumlu hale getirilmelidir.
Gerçek anlamda toplu sözleşme için sendikal haklar üçlüsünü oluşturan örgütlenme, toplu pazarlık ve grev hakkı birbirinden ayrı düşünülemeyecek bir bütündür. Bu nedenle grev hakkı kamu görevlilerine tanınmalı ve toplu pazarlık sürecinde etkin kullanımı sağlanmalıdır.
Geçmiş dönemlerde elde edilen kazanımlar ile ILO yetkili organlarının kararları dikkate alınarak, toplu sözleşmenin kapsamına mali ve sosyal haklar yanında “özlük hakları ve çalışma şartları” da dâhil edilmelidir.
Örgütlenme özgürlüğü kapsamında sendika üyesi olmayı tercih etmeyen veya yetkili sendikaya üye olmayan kamu görevlileri, toplu sözleşme hükümlerinden yetkili sendikaya “dayanışma aidatı” ödeyerek yararlanmalıdır.
Türkiye’nin demokratikleşme ve özgürleşme noktasında ortaya koyduğu irade ve değişim dikkate alınarak, uluslararası normlar ve ILO yetkili organlarının kararlarıyla uyumlu olacak şekilde sendika üyesi olamayacak kamu görevlilerinin kapsamı daraltılmalı, örgütlenme hakkının kapsamı genişletilmelidir.
Memur-sen konfederasyonu yapmış olduğu toplantı sonunda grevli toplu sözleşmeli sendika yasasının öneminin nihayet farkına varmış, onlarca yıl toplu görüşme den hiç bir kazanım alamadığının faturasını grevli toplu sözleşmeli yeni sendika yasasının olmadığının yeni farkına varmış kendilerine “günaydın” diyoruz.
Çalışma bakanlığı ile toplu sözleşme toplantısında sayın bakan ile bir iki saatlik toplantı neticesinde 200 aşkın memurun özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda anlaşmışlar. Bunu ballandıra ballandıra anlattılar. Bir sonraki toplu görüşme masasını protesto ettikleri için dönemin çalışma bakanı sözde kamu çalışanlarının bir iki saatlik toplantı neticesinde uzlaşmaya vardık dedikleri 200 aşkın madde üzerindeki kazanımı iptal ettiğini yetkili sendikasının masayı terk ettiğini bahane ederek iptal ettiğini düzenlediği basın toplantısında yaptığı ifade etmiştir.
Kamu çalışanlarının merak ettiği, toplu görüşme masasında uzlaşılan 200 aşkın madde de neler vardı bunları öğrenmek nasip olmadı. Yapılan son toplantıda bu acı tecrübelerin neticesinde yaptıkları toplantı neticesinde kazanılan sosyal hakların hayata geçirilmesi talep ediyorlar.
Yetkili sendikanın masayı protesto ederek katılmadığı, öncesinde kazanın sağladık dedikleri 200 aşkın sosyal hakların başında yetkili sendikanın talep ettiği sendikaya üye olmayan kamu çalışanlarının “dayanışma aidatı” konusunda kazanımı hayata geçirilmediği için üzüntüsünü o tarihte konfederasyon genel başkanı attığı twette ifade etmişti. Dayanışma aidatı içerisinde uhde kaldığı için son yaptıkları toplantı sonuç bildirisinde üzerine basa basa ifade etmiştir.
MEMUR-SEN HAKSIZ KAZANÇ PEŞİNDE OLDUĞUNU üzerine basa basa ifade etmiştir.
Yetkili sendikanın sonuç bildirisinde 3600 ek gösterge ile alakalı olarak lisans mezunu tüm kamu çalışanlarına verilmelidir şeklinde bir ifadeye rastlamadık.
HiperEnflasyon‘dan kaynaklanan memurun satın alma gücünün günden güne erimesinin önüne geçilmesi için her ay açıklanan enflasyon oranında memurun maaş bordrosuna yansıtılmalıdır. Buda yetmez memura refah payı verilmelidir şeklinde bir ifadeye de rastlamadık.